Ne Aramıştınız?

25 Temmuz 2013 Perşembe

Takıların Tarihi 1


        İnsanoğlunun takıyla tanışması en son bilgilere göre tam 100.000 yıl önce olmuştur. Deniz kabuklularını delerek değişik takılar ve kolyeler yapmışlardır.  Bilim adamları 2004 yılında Güney Afrika’daki bir mağarada o zamanlar dünyanın en eskileri olarak kabul edilen takı kalıntıları buldular. 75.000 yıllık geçmişi bulunan takılar, yine delik yumuşakça kabuklarıydı. Afrika’daki Mezolitik döneme ait olan kabukların, kolye olarak kullanıldığı tahmin ediliyordu. Aynı ekip müzedeki koleksiyonu yeniden incelerken, son olarak açıklanan kabukları buldu. Bunlar 1930 ve 1940’lı yıllarda İsrail ve Cezayir’de yapılan kazılardan çıkarılmıştı. İsrail ve Cezayir’deki buluntu yerleri Akdeniz’den uzakta bulundukları için araştırmacılar, insanların, yumuşakça kabuklarını, takı yapmak için bölgeye getirdiklerini tahmin ediyorlar.  



      


     İnsanlık tarihinde hayvancılığın ve 
tarımın ilk kez başladığı, insanların doğal kaya 
sığınaklarından çıkıp konutlarını inşa edip 
yerleşik düzene geçtikleri Neolitik Çağ’da 
doğadan toplanan taşların, hayvan 
kemiklerinin yüzeyleri istenen şekillerde 
kesilip, parlatılarak cilalanmış ve bazen 
bunların üstüne kazıma desenler işlenmiştir. 
Anadolu insanının ilk köy yerleşimini kurduğu 
bu çağda Diyarbakır yakınlarındaki Çayönü ve 
Konya yakınlarındaki Çatalhöyük gibi 
yerleşimlerde yapılan arkeolojik kazılar 
sonucu ortaya çıkan buluntular arasında taş, 
kemik, diş ve yumuşakça kabuklarından 
yapılmış kolye ve bilezikler yer almaktadır.           




        Takılar, dinsel ve koruyucu amaçların yanı sıra süslenme, yani insanın 
kendini başka insanlara beğendirme amacıyla da kullanılmış olmalıdır. Çatalhöyük  
kazılarında gün ışığına çıkarılan volkanik camdan (obsidyen) bir ayna, takıları kullanan 
kişilerin daha güzel görünme isteğinde olduğuna işaret etmektedir. Oldukça uzun bir dönemi 
kapsayan Neolitik Çağ’da, insanlar çevrelerinden toplayıp şekillendirdikleri bu doğal 
malzemelerden başka bakır ve kurşun gibi metalleri de takı yapımında kullanmaya 
başlamışlardır 
M.Ö.4000 başlarından itibaren altın ve gümüş işlemeye akik ve kalsedon gibi ilgi 
çekici, canlı renklere sahip süs taşları takı yapımında kullanılmaya başlanmıştır. 






    Altın , gümüş gibi madenlerin işlenerek kullanılması ise M.Ö 4000 başlarından itibaren olmuştur. Anadolu'da bronzun bulunmasıyla büyük gelişmeler yaşanmış olup bronzu artık gündelik hayatlarında hatta takı üretiminde kullanmaya başlamışlardır. 








 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder